Yapay zekâ ile belirlenen fiyatların kullanıcıya göre değişmesi, dijital ekonomide adil fiyat ve eşit erişim kavramlarını yeniden tartışmaya açtı.
AJANS DOĞU – Dijital çağın en güçlü araçlarından biri olan yapay zekâ, bu kez fiyat adaleti tartışmasıyla gündemde. ABD merkezli çevrim içi alışveriş platformu Instacart’ta ortaya çıkan uygulama, yapay zekânın aynı ürünü farklı kullanıcılara farklı fiyatlardan sunduğunu gözler önüne serdi.
Aynı ürün, farklı fiyat
Yapılan incelemelerde, Instacart üzerinden alışveriş yapan kullanıcıların, aynı ürün için farklı fiyatlarla karşılaştığıbelirlendi. Fiyatların; kullanıcıların alışveriş sıklığı, gelir profili, bulunduğu bölge ve geçmiş satın alma alışkanlıklarına göre değiştiği tespit edildi. Bu durum, yapay zekâ destekli algoritmaların ticarette nasıl bir güç kazandığını yeniden gündeme taşıdı.
“Kişiselleştirme” mi, “fiyat ayrımcılığı” mı?
Şirket yetkilileri, uygulamanın “kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi” amacı taşıdığını savunurken, tüketici hakları savunucuları ise bunun açık bir fiyat ayrımcılığı olduğunu dile getiriyor. Uzmanlara göre bu yöntem, şeffaflık ilkesini zedeliyor ve dijital platformlara olan güveni sarsıyor.
Yapay zekâ kontrolden mi çıkıyor?
Teknoloji uzmanları, yapay zekânın ticarette bu şekilde kullanılması hâlinde, etik ve hukuki düzenlemelerin kaçınılmazolduğunu vurguluyor. Aksi takdirde algoritmaların, kullanıcı davranışlarını avantaja çevirerek görünmez bir fiyat duvarı oluşturabileceği belirtiliyor.
Dijital çağda yeni sınav
Yaşanan gelişme, yalnızca bir alışveriş platformunu değil, dijital ekonominin geleceğini ilgilendiriyor. Yapay zekânın karar verici konuma gelmesiyle birlikte, “adil fiyat”, “eşit erişim” ve “tüketici hakkı” kavramları yeniden sorgulanıyor.