Şehrin ortasında iki bina patlama sonrası çöktü, yüz binlerce kişi gaz kesintisi nedeniyle soğukta kaldı. Doğalgaz şirketinin teknik açıklama yapmaması tepki çekerken kriz yönetimindeki zafiyet, vatandaşları belirsizlik içinde bıraktı.
AJANS DOĞU – Şehir, son yılların en ağır krizlerinden birini yaşarken kentin tek dağıtıcı konumundaki doğalgaz şirketi, kelimenin tam anlamıyla koca bir şehri kaderiyle baş başa bıraktı. Patlamayla çöken iki binanın enkazı kaldırılmadan on binlerce insan gün boyu soğukta ve çaresizlik içinde bekledi.
Yetkililerden hâlâ tatmin edici, açık ve teknik bir açıklama yok.
Patlama sonrası kesilen gaz, şehri felç etti
Patlamanın ardından geniş bir bölgede gaz akışı tamamen durduruldu. Bu karar, sahadaki riskin büyüklüğü gerekçe gösterilse de şirketin kriz yönetimindeki beceriksizliği ve iletişim zafiyeti tepkilerin odağında.
Vatandaşlar saatlerce “Arıza nedir?”, “Ne zaman açılacak?”, “Evde çocuk var, yaşlı var, hasta var; nasıl ısınacağız?” sorularına cevap bulamadı. Şirketin duyuruları ise tek cümleyi aşmayan, yuvarlak ifadelerden ibaretti.
Gizlenen ne? Neden şeffaf değiller?
İki bina çökmüş, patlama onlarca haneyi etkilemişken şirketin hâlâ teknik rapor paylaşmaması, şeffaflık konusundaki derin soru işaretlerini büyütüyor.
Şu sorular cevapsız:
• Patlamanın kesin nedeni nedir?
• Şebekede basınç dalgalanması mı yaşandı?
• İhbarlar patlamadan önce şirkete ulaştı mı?
• Kesinti kararı hangi teknik bulgularla alındı?
• Riskli hatlar önceden tespit edilmiş miydi?
Bu soruların yanıtı yok.
Olan ise vatandaşın donarak, aç kalarak ve belirsizlik içinde beklemesi.
Saha ekipleri yok, kamuoyuna açıklama yok, kriz planı yok
Kentin birçok mahallesinde vatandaşlar “Ekip gelmedi”, “Ölçüm yapılmadı”, “Kimse ilgilenmedi” diyerek saatlerce evlerinde mağdur kaldı. Şirket ne ısınma merkezleri kurdu, ne elektrikli ısıtıcı desteği sağladı, ne de belediye–valilik koordinasyonunda bir sosyal destek planı açıkladı. Kriz yönetimi sanki kâğıt üzerinde hiç yokmuş gibi.
Bu şehir bunu hak etmiyor
Şehir, Türkiye’nin en soğuk kentlerinden biri. Kış koşulları ortada.
Böyle bir coğrafyada faaliyet gösteren tekelleşmiş bir enerji şirketinin en temel sorumluluğu vatandaşın can güvenliğini sağlamaktır.
Ancak bugün yaşanan manzara şudur:
En kritik anda sessizliğe gömülen, bilgi saklayan, koordinasyonsuz, hazırlıksız bir şirket… Ve soğukla, açlıkla ve endişeyle baş başa bırakılmış bir şehir.
Bu soruşturma kaçınılmazdır
Patlamanın teknik nedeni, şirketin ihmalleri, zamanında müdahale edilip edilmediği, şebeke basınç takip kayıtları ve acil durum protokolleri bağımsız uzmanlar tarafından incelenmelidir. Bu sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir zorunluluktur.
Bu tabloya sessiz kalamayız
Şehir patlamanın acısını yaşarken aynı anda kurumsal ciddiyetsizliğin ve kriz yönetimindeki çöküşün bedelini ödüyor. Bu tabloyu değiştirecek olan ise sadece enkaz kaldırmak değil; gerçeği ortaya çıkarmak, sorumluluğu olan herkesin hesap vermesini sağlamak ve bu şehrin bir daha böyle bir felaketle yalnız bırakılmasına izin vermemektir.